Aşktır Dünyayı Döndüren!

Şarkılarla daha kolay anlatmak…
Birileri tercüman olur hislerinize.
Yaşamak daha kolay tanımlamaktan.
Ne olmadığını söylemekse çok daha kolay…
Ya nedir ”aşk”?
Söylemesi kolay…

Şarkılara, kitaplara, filmlere, sohbetlere sığmayışı, nesnelere hapsedilemeyişinden. Görmeyi bilene her yerdedir o. Varlığın özü gizlenmek istemez ki… Evrenleri yaratan ve var eden güç. Tüm boyutları ve zamanları aşan tek gerçek… Ruhun dilidir aşk… Onu bilenin her yerde gördüğü, hissettiği öz. Enerji…

İki kişi arasındaki aşk; düşüncelerin, etiketlerin illüzyonundan doğan değildir. -Geçici- coşkun hormonlara verilen ad hiç değil… Anlık dürtülerin esirleri ”Ben özgürüm!” diyerek geziyorken ”AŞK YÜZYILI BİTTİ” diyor Nuran Yıldız kitabında. Buna inanmak istemeyenler toplanmalı! Aşkın anlamı ve değeri hız kurbanı olamaz. Hızdan doğan birleşimlerin adı ”aşk” olamaz. Ancak ne istediğini bilen biri anlar onu bulduğu zaman. Ne istediğini bilen biri kalbinde hissederek verir o kararı. Aşk gerçekse ruhlar seçmiştir birbirini; etiketler değil. O bir duygu değildir. Duygular düşüncelerden doğar. Düşünceler, duygular anlıktır, geçicidir. Düşünülecek şey değildir o. Düşülecek şeydir. O düşüşe teslim olanlar göklerde süzülürler. Özgürlüktür aşk. Sevgi sınır bilmez ki…

O; anlık bir his ya da yanıltıcı bir duygu değil, tüm benliğimizle verdiğimiz karardır. Tarot destesinin ‘karar’ kartı ‘aşıklar kartı’ dır. Cennetten dünyaya inmiş olanı anlatır… Sevdiğini her şeyiyle, olduğu gibi kabul etmek ve kendini diğer tüm seçeneklere kapatmaktır anlamı. Kendini ‘o’ kişiye adama kararı… Kararsızlığın ve gel-gitlerin adı hiçbir zaman aşk olmadı. Bir gün sevip-bir gün unutmak değildir oyun gibi… Azı-çoğu yoktur aşkın. Ya vardır, ya yoktur.

Özü sözüyle, içi dışıyla birdir aşkın. Dümdüz, çelişkisiz, hesapsız, gurursuz… Sade, yalın, çırılçıplak… Tüm kabukları, zırhları, maskeleri, kendimizi korumak adına üstümüze giydiğimiz her şeyi eritir aşk. Aşk soyunmaktır kat kat giydiğimiz tüm inanç ve kimliklerden. Çıplak bedenlerin değil; çıplak ruhların sevişmesidir aşk. Birbirini her şeyiyle, olduğu gibi seven iki insanın… Ben-sen değil, ”biz”dir artık bu mükemmel bileşim. O senin devamınmış gibi…

Aşk adanmışlık ister! Adanmışlık cesaret; cesaret yürek ister. Bu yüzden; akıl işi değil, yürek işidir. İnkar edilen değil, tüm dünyaya ilan edilendir gerçek aşk. Uğruna birileriyle savaşılacak şey değildir. Savaş varsa aşk yoktur orada. İkisi aynı yerde olmadı hiç. ‘Kalp’ ruhun kapısıdır; o sadece huzura yürür. Diğer tüm seçimler yanılsama… Kalbinin yolunu bilenle yaşanır aşk. Kendi kalbine sadık olmayan, kimseye sadık olamaz. Ait olmayan sahip olamaz. Olmasa da oluyorsa, neden olsun ki…?

Aşk, hakkını vereni bulur. Mucizelere ve sonsuz aşka inananlar! Nihayet vakit geldi. Güzel Dünya’mız tüm Evren’in işbirliğiyle yükselip dönüşürken; ektiğini biçme, hak ettiklerine kavuşma vakti geldi artık herkesin. İllüzyonlar bir bir aydınlanıp yok olurken ‘gerçek’ olanın zamanı geldi artık. Aşkın ışığıyla yıkanıyor dünya. Kalplerimiz sesini yükseltiyor iyiden iyiye… Dinleyin… Gülümseyin; AŞK YÜZYILI daha yeni başlıyor!

Sonsuz aşk ve ışıkla…
Aslı Güngör
Ağustos 2017

(Yazıların tüm hakları Aslı Güngör’e aittir. Kaynak göstererek ve orijinal linki ile paylaşabilirsiniz.)