Bir Yolunu Bul

İçten bir gülüş olabilirim bugün…

Güzel bir merhaba…

Tatlı bir miyav…

Bir cennet bulabilirim bugün

Kendi yarattığım…

Bugün yazı yazmaya niyetlendim ve önce içime ve çevremde konuşulanlara baktım. Cevap ‘Back to basics’ olarak geldi. En basit ve en önemli olan şeyleri hatırlama zamanındayız bence. O kadar çok veri var ki çevremizde… Korku şu dönem çoğunlukla baskın frekans gibi görünüyor kolektifte. Öyleyse bu, yaratıcılığımızı hatırlama zamanı. Çekim Yasasını hatırlama zamanı. Kalbimizin söylediklerine odaklanma zamanı. Korku bizi tehlike anında hayatta tutan şey. Ona teşekkür edip bunun tam zamanlı bir iş olmadığını, gerekirse zaten ortaya çıkacağını kendimize hatırlatarak başlayalım. Direksiyonu korkuya verdiğimizde olan şey şu; kararları o verir. Kendimizi kötü hissettiğimizle kalmaz, kısıtlayıcı ve sonrasında daha çok korkuya neden olabilecek seçimler yaparız. Hayatta kalma benliği devrede iken sonsuz sevgiye ve kaynaklara erişimi kapatırız. Fırsatlar bile korku filtresinden bakınca birer dipsiz kuyu gibi görünebilir. Fırsatlardan bile korkar, mesafe koyarız.

Yazılarımda çoğunlukla ulaşılmak istenen noktaya, enerjiye, motivasyona ve yüksek titreşimlere vurgu yaparım. Çünkü odaklandığımız şeyi büyütürüz. Bu yazıda, korkudan korkmamak için onu tanımanın uygun olduğunu hissediyorum. Kendi korkularınızı tanıyın dostlar. Hatta kuyunun en dibine kadar bakın. En kötü ne olabilir… Her ne olursa olsun hayatta kalacak mısınız? bunu sorun kendinize. Her ne olursa olsun yeniden başlayabilir misiniz? Sıfırdan bir yaşam inşa edebilir misiniz? Her ne olursa olsun kendinizi olduğunuz gibi kabul edebilir misiniz? Korku, korktuğunuz şeyi göze alıp gerekenleri yaptığınızda yitip gider. Çünkü ona ihtiyacınız kalmamıştır. Konfor alanımızın dışına çıkıp alanımızı genişlettikçe aslında tüm dünyanın evimiz, varolan her şeyin de ailemiz olduğunu idrak etmemiz mümkün…

Korkudan daha ileriye adım attığınızda çok önemli bir şey daha olur. Şikayet etmeyi, suçlamayı bırakırsınız. Çünkü istediğiniz resme ve hisse odaklısınızdır. Evet, bu haliniz Çekim Yasasını sizin  istediğiniz yönde harekete geçirir. O yüzden, bir yolunu bulun. Kalbinize sadık olmanın, istediğiniz resme, hisse odaklı kalmanın bir yolunu bulun. Ve şikayet etmeden, sevgiyle, titreşiminizi yüksek tutarak yaşamaya bakın. Evren ve Yaradan kalbinizdeki tüm istekleri bilir, ruhunuz bilir. Dikkatiniz, titreşiminiz iyiye, iyiliğe, güzele, şükür ve teşekküre ayarlı ise ‘o talep ettiğiniz şey ya da daha iyisi’ kolay hale ve hayatınızda somut hale gelir.  Bir gerçeklik önce kalbinizde sonra hayatınızda var olur. Kalp sevmeyi sever. Korkuyla ise bloke olur. Kalbinizi size iyi gelenlere çevirin.

Görülmeme, sevilmeme, yalnızlık… Yıllardır yaptığım çalışmalarda gözlemlediğim, insan varlığının en derin korkuları
arasında… Ve bunları nasıl aşarız diye söze başladığımda yüksek benliğimden gelen ses şu oldu: ‘KALBİN KADAR YER KAPLARSIN DÜNYADA.’

Bir durun ve bunun sizin için anlamına bakın.

Her birimizde, DNA’mızda kaynağı sonsuz olan bir şey var; sevgi. En büyük yaratıcı güç.

‘İyilik yap denize at’ derler. O deniz bizim kolektifimiz. Her şey biziz.

Verdiğimiz, yaptığımız, bizden doğan ve yayılan her şey herhangi bir formda geri döner.

Karanlıktan korkarak değil, ona ışık tutarak, aydınlanmasını dileyerek… Korkuya inat değil, rağmen ve onun varlığını tanıyıp kabul ederek… Kendimize inanarak, güvenerek, koşulların ve alışkanlıkların üzerine çıkarak başaracağız… Sonsuz sevgi ve olasılıklar bize daima açık… Özgür irade ve yaratıcılık insan varlığına verilmiş en büyük hediyedir. Şartlar ne olursa olsun biliyorum ki;

İçten bir gülüş olabilirim bugün…

Güzel bir merhaba…

Tatlı bir miyav…

Bir cennet bulabilirim bugün

Kendi yarattığım…

Ve orada yaşayabilirim.

Varlığımızın kaynağı Sonsuz Yaratıcı’nın ışığı ve sevgisinden doğru yaşamak niyetiyle…

 

Aslı Güngör

Mayıs 2022 – İzmir

(Yazıların tüm hakları Aslı Güngör’e aittir. Kaynak göstererek ve orijinal linki ile paylaşabilirsiniz.)